Sosyal Medya, artık tamamen hayatımızın içinde ve yeni olanakları ile daha fazla etkin olacağına kesin gözle bakabiliriz. İnternet kullanımı artıyor ve eskiye oranla daha fazla taşınabilir bilgisayar ve mobil cihaz satılıyor. Yeni gelen uygulama zenginliği ile cep telefonlarımızda adeta bir bilgisayara dönmüş durumda. Sosyal Medya’nın faydaları yanında elbette zararlarıda var. Ancak, bu hayatımıza giren herşey için geçerli değil mi? Araçlar doğru kullanıldığında bir yerden diğer bir yere ulaşmak için bizlere inanılmaz fayda sağlıyor, kurallara uyulmaz ise sonuçları hepimizce malum..! Dolayısı ile Sosyal Medya’nın olası bazı dezavantajlarını eğitim alanında da avantaja çevirmek mümkündür. Çünkü, ister orta öğretim olsun ister üniversite eğitimi olsun, tüm öğrencilerin akıllı cep telefonları ellerinden düşmüyor ve bunlar için çok ciddi zaman harcıyorlar. Öğrenciler eğer bu kadar vakit harcıyorlar ise bunları avantaja çevirmek için bizlerde orada olmalıyız.
“Sosyal Medya’dan yasaklar ile kaçışın yolunu arayıp daha büyük sıkıntılara neden olmak yerine öğrencileri ve öğretmenleri bu sanal ortamda doğru bir şekilde buluşturmanın ve kaliteli sonuçlara ulaşmanın yollarını aramak, bulmak ve uygulamak her zaman için çok daha iyidir.”
O zaman ne yapmalı?
Öncelikle; her eğitim kurumu Sosyal Medya’nın artı ve eksileri, gittiği noktaların neler olduğu konusunda seminer/eğitim almalı ve bununla ilgili bir gelişim/uyum raporları hazırlanmalıdır. Bunları nasıl kullanabileceklerini ve kontrol edebileceklerini öğrenmelidirler.
Bu aşamadan sonra, ilgili eğitim kurumuna bağlı öğrencilerin mutlaka Sosyal Medya alanındaki ilgi ve eğilimleri onları huzursuz etmeden araştırmalı, neler yaptıkları mümkün olabildiğince detaylı olarak gözlemlenmelidir.
Bir sonraki aşamada ise “müfredatta dikkate alınarak” öğrencilerin gerek derste gerekse ders dışında eğitime daha dikkatli ve severek nasıl katılım sağlayabilecekleri konusunda çalışma programları hazırlanmalıdır. Bu, iletişimi ve doğal olarak verimliliği daha fazla arttıracaktır.
Aşağıda bunlar ile ilgili birkaç basit önerimizi bulacaksınız (Elbette bu örnekler sınırsız şekilde arttırılabilir):
Üniversite döneminde öğrenciler, çoğu zaman görüşmeye gelmeyi bile bir angarya olarak görebilir. Hatta haklarını kullanarak derslere bile az girip, arkadaşlarından genelde yazılı notları temin etmeye çalışılar. İşte bu gibi durumlar için belirlenen saatler içinde TWITTER üzerinden öğrencilerin bağlanarak kullanabileceği hashtag oluşturulabilir yada daha canlı bir etkileşim için facebook’ta konuyla ilgili olarak grup oluşturulabilir. İnanın ki bu yaklaşımlar öğrencilerin daha fazla ilgisini çekecek ve sizleri daha yakından takip etmesini sağlayacaktır. Ve doğal olarak sizde onları daha iyi takip edip değerlendirebileceksiniz.
Öğrencilerine yönelik FACEBOOK üzerinde her sınıf için ve hatta her ders için gruplar oluşturabilirsiniz. Yayınlayacağınız bilgiler, uygulamanın beğen düğmesini kullanarak öğrenciler ilgilerini mutlaka belli edeceklerdir. Vereceğiniz bazı ipuçları, ilginç bağlantılar, makaleler ve açacağınız tartışmalar öğrencileri buraya bağlı kalmasını sağlayacaktır. Belki sınav sorularına yönelik ip uçları bile verebilirsiniz..:)
Büyüklerimiz ve öğretmenlerimiz her zaman bizlere küçükken ne olmak istersin diye sormuşlardır, çoğu zamanda yeteneklerimizin keşfi için türlü türlü uzmanlar ile birlikte bizleri testlere sokmuşlardır. O dönemlerde bunları bu kadar hızlı tespit etmek belki çok mümkün değildi ama şimdi teknoloji sayesinde bu mümkün. İşte bu konuda bize yardımcı olacak şeylerin başında BLOG yapısı geliyor. Öğrenciler bu konuda nasıl blog oluşturabilecekleri ve yazılar hazırlayabilecekleri konusunda bilgilendirilmeli ve yönlendirilmelidir. Özgür olmalılar ve hayal güçlerini kullanmalıdırlar. Dersler hakkında yazabilecekleri gibi istedikleri konularda da yazabilecekleri hakkında cesaretlendirilmelidir. Göreceksiniz ki çok daha doğru yönlendirmeler ortaya çıkacaktır öğrenci hakkında. Bu sayede öğrenciler kendilerini, siz öğrencileri daha iyi keşfedeceksiniz.
PINTEREST ise bu işin belki de en eğlenceli uygulamalarında biri. Çünkü bu mecra daha çok görsel ağırlıklı. İşte burada klasik derslerin yazılı ve sayısal değerlerini görsel hale getirip yayınlayabilir ve öğrencilerin ilgisini daha çok çekebilirsiniz. (Bir önceki blog yazımıza bakarsanız eğer takip edilecek eğitim siteleri için çeşitli örnekler yer almaktadır.)
YOUTUBE ve benzeri uygulamalar kullanılarak derslerin bazıları/tekrarları dijital ortama aktarılabilir. Bu sayede öğrencilerin online olarak izlemesi ve öğrenmesi sağlanabilir. Hatta haber kanalı oluşturup bunun üzerinden onların ilgisini çekecek bilgiler dahi yayınlayabilirsiniz.
Lokasyon bazlı servislerin başında FOURSQUARE bile bu işin dışında kalmamalı. Çünkü, sanal ortamda öğrenciler özellikle nerede olduğunu duyurmaktan büyük zevk alıyorlar, neden mi? Elbette önerilen ödüller nedeni ile. Peki siz niye buna benzer şeyler yapamayasınız ki? En fazla derse katılan öğrencinin sembolikte olsa bir ödülü olsa?
Daha bitmedi: İnternet ortamında kullanılan oldukça çeşitli etkinlik uygulamaları var, MEETUP ve benzerleri gibi. Bugün artık öğrenciler bir etkinliğe katılacaksa online bakıyor kim var, memnun kalmış mı, gitmeye değer mi diye… Ve gidecekse eğer internetten bunu duyuruyor. Pekala sizde benzer sosyal etkinliklerinizi buradan planlayabilir ve paylaşabilirsiniz.
SKYPE… Evet, bu uygulamanın faydalarınıda atlamamak lazım. Bu uygulama yurtdışında özellikle yabancı dil öğreniminde sıklıkla kullanılmaktadır. Belli tarih ve saatlerde duyuru yapılarak öğrenci katılım sağlar ve karşısındaki kişi ile öğrenmek istediği dilin pratiğini rahatlıkla yapabilmektedir.
Aşağıda Sosyal Medya’nın derslere göre kullanım/tercih yoğunlukları görülmektedir (ABD):
Beşeri ve Sosyal Bilimler (en fazla)
Matematik, Fen Bilimleri, İşletme ve Ekonomi (en az)
Aşağıda Sosyal Medyanın uygulamalarından bazılarının eğitimciler tarafından kullanım alanları/ağırlıkları görülmektedir (ABD):
Şimdi bu yazdıklarım belki ütopik gelebilir ama çok yıllar öncesinde biz bunlara benzer çalışmaları o günün çok ağır internet hızında ve e-eğitim kapsamında yapmaya çalışıyorduk. Ancak, gelinen bugünün teknolojisinde artık herşey çok daha kolay ve fazlası ile mümkün. Kaldı ki yurtdışında bunun uygulamaları çoktan başladı bile.
“Çocuklar geleceğimiz ise eğer bu geleceği onlara sağlayacak olanların başında saygıdeğer öğretmenlerimiz gelmektedir. Çünkü, çocuklarımız bizden daha çok onlarla zaman geçiriyor. O halde, bizim görevimizde eğitim kurumlarımızı ve öğretmenlerimizi bu konularda yeteri kadar bilgilendirmektir.”
Yukarıda sizler için kısa bir özetini hazırladığımız ve aşağıda da ABD’de yapılan (Üniversite) bir araştırmaya ait çarpıcı sonuçların linki yer almakta. Bu araştırmada, Sosyal Medya’nın sadece öğrenciler arasında değil öğretmenler arasında da yaygın olarak kullanılmaya başlandığını gösteriyor. Yukarıda da anlatmaya çalıştığımız konu buydu. Ülkemizde de bu oran mutlaka bilinç bir şekilde artmalı. Buradaki başka bir sonuç ise şu; genç akademisyenler ile daha eski akademisyenler arasında Sosyal Medya kullanımında çok önemli bir farkın olmadığıdır.
Bu vesile ile;
Çocuklarımızın yetişmesinde büyük rol oynayan ve zor şartlar altında her türlü fedakarlığı gösteren değerli öğretmenlerimize çok teşekkür ederiz.
Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun…
KAYNAK: Coursehero